Yıldız Teknik Üniversitesi, Anadolu’nun kaybolmaya yüz tutmuş zanaatlarını ve alın terinin kutsallığını mercek altına alan Dr. Öğr. Üyesi Erkan Çiçek imzalı “Emeğin Sureti” sergisine ev sahipliği yapıyor. YTÜ Davutpaşa Tarihi Hamam’ın mistik atmosferinde geçtiğimiz günlerde açılan sergi, kültürel hafızamızı sanatın gücüyle bugüne taşıyor.
Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Sanat Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Erkan Çiçek’in, bir yıllık titiz çalışmasının ürünü olan “Emeğin Sureti” adlı kişisel fotoğraf sergisi, 17 Kasım 2025’ten itibaren YTÜ Davutpaşa Kampüsü’nde sanatseverlerle buluştu. Üniversitenin kültürel mirasının önemli simgelerinden biri olan Tarihi Hamam’da gerçekleşen açılış, akademi ve sanat dünyasından pek çok ismi bir araya getirdi.
Sergi, modern dünyanın baş döndürücü hızı ve dijitalleşme furyası arasında unutulmaya yüz tutmuş “el emeğini” odağına alıyor. Dr. Erkan Çiçek’in İstanbul, Şanlıurfa, Balıkesir ve Mardin rotasında gerçekleştirdiği kapsamlı saha çalışmaları sonucunda ortaya çıkan eserler; bakırcının ocağından demircinin örsüne, fırıncının hamurundan kalaycının dumanına kadar geniş bir yelpazede zanaatkârların dünyasına ışık tutuyor. “Kültür, Hafıza ve Sanat” temasını estetik bir dille görünür kılan sergi, izleyicilerine sadece bir fotoğraf seçkisi değil, aynı zamanda antropolojik bir bellek yolculuğu sunuyor.
Anadolu’nun Görsel Hafızası: Dört Şehir, Binbir Emek
Sergide yer alan fotoğraflar, Dr. Öğr. Üyesi Erkan Çiçek’in Anadolu’nun farklı coğrafyalarında izini sürdüğü ustaların hikayelerini anlatıyor. Mardin’in taş sokaklarındaki kakmacıdan, Balıkesir’deki keçeciye kadar uzanan bu görsel envanter, "Emeğin Sureti"ni somutlaştırıyor. Her bir eser yüzlerdeki çizgilerin ve nasır tutmuş ellerin, aslında birer yaşanmışlık haritası olduğunu gözler önüne seriyor. Zanaatkârların üretim anındaki konsantrasyonunu ve malzemeyle kurdukları ruhsal bağı yakalayan kareler, izleyicide derin bir saygı uyandırıyor.
Dijital Çağa Karşı “Elin ve Emeğin” Manifestosu
“Emeğin Sureti”, yalnızca belgesel niteliği taşıyan bir fotoğraf sergisi olmanın ötesinde, dijital çağın yapaylığına karşı bir manifesto niteliği taşıyor. Sergi, emeği sadece bir geçim kaynağı olmayıp kimlik ve aidiyetin temeli olarak ele alıyor. Fotoğraflardaki “sessiz çığlık”, modernitenin gölgesinde kalan zanaatkârları sahnenin önüne davet ederken, insan ile doğa arasındaki üretken bağın koparılmaması gerektiğini hatırlatıyor. Sergi, YTÜ Tarihi Hamam’ın eşsiz atmosferinde, ziyaretçilerine zamanın yavaş aktığı ve emeğin değer bulduğu bir deneyim yaşatıyor.
Emeğin Sureti sergisini Kasım ayı sonuna kadar ziyaret edebilirsiniz.
